Başkanımız Ali Y. Koç Olağanüstü Genel Kurul gündemine dair açıklamalarda bulundu

Başkanımız Ali Y. Koç, Fenerbahçe Televizyonu’nda Harikulâde Genel Şura gündemine dair şu açıklamalarda bulundu:

“Kıymetli topluluğumuzu sevgi ve hürmetle selamlıyorum.

Bugün, açık ve samimi bir biçimde yaşadığımız süreci pahalandırmak ve gelecek adımlarımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Hepimizin sabırsızlıkla beklediği şampiyonluk için sadece güçlü bir takım değil, dünya çapında bir futbol aklını da Kulübümüze kazandırarak döneme başladık. Buna karşın ligin bitmesine 3 hafta kala şampiyonluk talihimizin mucizelere kalması doğal olarak topluluğumuzun haklı reaksiyon ve tenkitlerine yol açmıştır.

İstediğimiz gayeye ulaşamadığımız bir süreci geride bırakıyoruz. Bunun sorumluluğu da alışılmış ki bizlere aittir. Lakin bununla birlikte unutulmamalı ki; futbolda 2010-2011’deki şampiyonluğumuzdan sonra 14 yılda tek bir şampiyonluğumuzun olması da sorunun yalnızca isimlerle ve idarelerle sonlu olmadığının göstergesidir.

Yönetim Kurulu olarak yaşanan süreç ile ilgili yaptığımız değerlendirmeleri paylaşmak üzere bildiğiniz üzere 7 Mayıs Çarşamba günü TRT SPOR kanalına çıktım.

Bir defa daha hatırlatmak için bu programda, topluluğumuzun haklı reaksiyon ve tenkitlerini tribünlerden gelen biri olarak çok güzel anladığımızı ve kabul ettiğimizi, benzeri his ve kanıları çok daha ağır bir şekilde yönetim kurulu olarak yaşadığımızı, başlatılan imza sürecinin prosedür olarak kulübümüzün tarihine ve kültürüne yakışmadığını ancak buna karşın demokratik bir hak olduğunu ve hürmet duyduğumuzu, gerekli imzalar toplandığı takdirde kanunun emrettiği formda harika genel konseye gideceğimizi ve bununla birlikte, topluluğumuzun menfaatleri doğrultusunda bu devirde bir seçim yapmanın sakıncalarını belirterek misyonumuzun başında olduğumuzu söz etmiştim.

O günden bu yana topluluğumuzun ileri gelenleri ve birçok kongre üyemizle yaptığımız istişareleri Yönetim Kurulu arkadaşlarımız ile birlikte ayrıntılıca değerlendirdik. Bu doğrultuda Fenerbahçemizin geleceği ismine kıymet arz eden mevzulara ilişkin görüşlerimizi camiamızın lideri olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle, TRT Spor’da katıldığım programda da belirttiğim üzere yaz aylarında yapılacak olası bir seçimin topluluğumuzun menfaatleri doğrultusunda olmadığı konusunda tıpkı noktada olduğumuzu söz etmek isterim.

Buna karşılık, imza süreciyle ilgili de daha evvel tabir ettiğimiz görüşlerimiz emsal biçimde devam etmektedir.

Şunu ehemmiyetle söz etmek isterim ki;

Topluluğumuzun 118 yıllık onurlu tarihinde imza toplayarak İnanılmaz Genel Şuraya götürülmeye çalışılması bugüne dek hiç yaşanmamıştır.

Topluluğumuzun genlerinde ve geleneklerinde olmayan bu prosedür; ileriye dönük olarak tanımı güç tahribat yaratacak ve geri dönüşü olmayan yaralar açacaktır.

Alışılmış ki bu durum ile ilgili kararı verecek olan idareler değil kongre üyelerimizdir.

Tarihi boyunca topluluğumuz, her vakit ortak akılla, sağduyuyla ve gelenekleriyle hareket etmiştir.

İmza verenlerin içerisinde Fenerbahçe’ye hakikaten kayıtsız kuralsız tutkuyla bağlı ve kulübümüz için en yanlışsız yolun bu olduğunu düşünen üyelerimizin olduğunu pek âlâ biliyoruz.

Öte yandan, kıymetlerimizi hiçe sayarak bu süreci hem manipüle hem de provoke ederek, Fenerbahçe’den evvel kendi menfaatlerinin peşinde olan bu durumdan hisse çıkarmak isteyenlerin olduğunu da topluluğumuzun bilhassa bilmesini isterim.

Hukukçularımızın aktardığı bilgiye nazaran, kâfi imza sayısı toplandığı takdirde Harikulâde Genel Konseye gidiş süremiz en erken 7-8 hafta olarak öngörülmektedir.

Hepimizin ortak bir noktada buluşması gerekiyor; bugün vereceğimiz karar, yalnızca bir tarihten ibaret değildir.

Kulübümüzün gelecek dönem için yazgısını şekillendirecek stratejik bir karardır.

Bu süreç, yeni dönemin tam da başlangıcına denk gelmektedir. Dönem içerisinde başarıyı belirleyen tüm dinamiklerin tohumları bu süreçte ekilmektedir.

İdare şurasındaki arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler sonucunda kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda Olağanüstü Genel Kurulu eylül ayında gerçekleştireceğiz.

Eylül ayında Mali Genel Heyetimiz ile birlikte yapacağımız İnanılmaz Genel Konseyimize dair net tarih, yeni dönem fikstür çekimi yapıldıktan sonra, spor yasasının ve tüzüğümüzün işaret ettiği doğrultuda belirlenip açıklanacaktır.

Kulübümüzün menfaatlerini gözeterek eylül ayını belirlememize sebep olan değerli noktaları sizlerle bir defa daha paylaşmak istiyorum;

– Önümüzdeki 3 aylık süreç, gelecek dönem takımımızı şekillendireceğimiz transfer devrinin ve dönem hazırlıklarının başlayacağı en kritik periyottur.

– Finansal bağımsızlık ismine atmamız gereken, uzun müddettir planladığımız ve son noktasına geldiğimiz adımları sekteye uğratma riski kelam hususudur. Çünkü Kulübümüzün finansal bağımsızlığı için masada hayata geçirilecek kritik kararlar mevcuttur.

– Bildiğiniz üzere vazife süremiz boyunca Euro bazında gelirlerimizi 2 katına çıkardık. Bu muvaffakiyetin kıymetli ayaklarından birisi de natürel ki sponsorluk mutabakatlarımız oldu. Hali hazırda büyük markalarla müzakere süreçlerimiz devam etmektedir.

– Bunun yanı sıra, projelendirdiğimiz gayrimenkullerimizden ekonomik kıymet yaratma noktasına ulaşmak üzereyiz.

Özetle, Olağanüstü Genel Kurulu Mali Genel Şuramız ile bir arada eylül ayında yapma kararımız, bir inat değil, bir inanç ve sorumluluktan ibarettir.

Sorumluluk diyorum; zira yıllardır omuzladığımız ekonomik zorluklar ve bu süreçte yaptığımız maddi-manevi fedakârlıklar, bizi bugün kritik bir eşiğe getirdi. Artık gayeye ulaşmaya bu kadar yaklaşmışken, tüm bu emekleri riske atmak ne akılcıdır ne de sorumluluk hissiyle bağdaşır.

İnanç diyorum; zira kulübümüzün imza usulüyle mümkün bir seçim sürecine sürüklenmesinin, gelecekte telafisi mümkün olmayan yaralar açacağı kanaatindeyim.

Pahalı Fenerbahçeliler; her vakit topluluğumuzdan gelen samimi ve yapan tenkitleri dikkate aldık.

Az evvel de söz ettiğim üzere; son periyottaki gündeme gelen talepleri de hürmet ile karşıladığımı bir kere daha tabir etmek istiyorum. Topluluğumuzun menfaatlerini düşünerek aldığımız bu karara hürmet ve anlayış göstereceğinize eminim. Bu kararımızın topluluğumuza iyi ve uğurlu olmasını diliyor; hepinizi hürmet ve sevgiyle selamlıyorum.

Bugün, sizlerin vicdanına; geçmişiyle gurur duyan, bugünüyle yüzleşen ve yarınına sahip çıkan bir Fenerbahçelilik hissiyle seslendim. Ben bu topluluğa sırtımı değil, yüreğimi dayadım. Ve de inşallah Allah’ın müsaadesiyle bu yolda, tüm zorluklara, iftiralara, prestij suikastlerine ve haksızlıklara karşın yürümeye devam edeceğim.”