Siyonist İsrail Nedir?

Siyonist İsrail kavramı, genellikle İsrail'in devlet politikaları ve toplumsal yapısında derin etkileri olan Siyonizm ideolojisine dayanır. Siyonizm, Yahudi halkının milli kurtuluşunu ve Yahudi Devleti'nin kurulmasını savunan bir harekettir. Bu bağlamda, Siyonist İsrail terimi, Siyonizm ideolojisini benimseyen ve bu doğrultuda politika üreten İsrail Devleti'ni tanımlamak için kullanılır.

Siyonizm: Kökenleri ve Temelleri

Siyonizm terimi, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıktı ve Yahudi halkının toprak sahibi olma ve ulusal kimliklerini yeniden kazanma arzularını ifade etti. Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl, Yahudi Devleti'nin kurulması gerektiğini ve bu devletin Yahudi halkı için güvenli bir sığınak olacağını savunmuştur. Bu düşünce, Yahudi halkının tarih boyunca maruz kaldığı zulümlerin ve ayrımcılığın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Siyonist İdeolojinin İsrail Devleti'nde Yansımaları

İsrail Devleti'nin kuruluşu, Siyonist ideolojinin pratik uygulaması olarak kabul edilir. 1948 yılında, Birleşmiş Milletler'in kabul ettiği bir kararla İsrail Devleti resmi olarak kuruldu ve bu süreçte Siyonist hareketin etkisi büyük oldu. İsrail'in toprak politikaları, göç politikaları ve uluslararası ilişkilerinde Siyonist ideolojinin izleri görülmektedir.

Siyonist İsrail'in Toplumsal Yapısı ve Siyasi Eğilimleri

Bugün, İsrail toplumu ve siyaseti Siyonist prensipler etrafında şekillenmiştir. Siyonist İsrail, Yahudi kimliğinin ve milli güvenliğin korunması üzerine odaklanan iç ve dış politikaları benimsemiştir. Ülkenin demokratik yapısı içerisinde, Siyonist ideolojinin etkisi ve tartışmaları da devam etmektedir.

Siyonist İsrail'in Eleştirileri ve Tartışmaları

Ancak, Siyonist İsrail kavramı aynı zamanda yoğun bir şekilde eleştirilmekte ve tartışılmaktadır. Bazıları, Siyonist politikaların Filistin halkına yönelik adaletsizliklere neden olduğunu ve bölgedeki gerilimi artırdığını savunmaktadır. Bu eleştiriler, İsrail-Filistin çatışması bağlamında uluslararası alanda da yankı bulmaktadır.

Siyonist İsrail'in Geleceği

Gelecekte, Siyonist İsrail'in nasıl evrileceği ve Siyonist ideolojinin toplumsal ve siyasi yapılardaki etkisi konusundaki tartışmalar devam edecektir. Siyonist İsrail, hem Yahudi halkının milli kurtuluşunu savunan bir ideoloji hem de uluslararası ilişkilerde önemli bir oyuncu olarak varlığını sürdürmektedir.

Siyonizmin Kökenleri: İsrail Devleti’nin Doğuşu

Siyonizm, modern İsrail devletinin temelini atan ve Yahudi halkının kendi ulusal kimliğini yeniden inşa etme arzusunu simgeleyen bir harekettir. Bu hareket, Yahudi diasporasının içinde ve dışında, özellikle 19. yüzyılın sonlarında güçlendi. Siyonizm'in kökenleri, Yahudi halkının tarihi boyunca yaşadığı zulümlerden ve antisemitizmden kaynaklanmaktadır.

Yahudi halkı, tarih boyunca birçok ülkede sürgün edilmiş, ayrımcılığa maruz kalmış ve farklı toplumlarda asimile olmaya çalışmıştır. Özellikle Orta Çağ'da Avrupa'da yaşanan zulüm dönemlerinde, Yahudilere karşı saldırılar ve ayrımcı politikalar sıkça görülmüştür. Bu süreç, Yahudi toplumunda ulusal bir kimlik arayışını tetiklemiştir.

Siyonizmin Felsefesi: Ulusal Kimlik ve Toprak Talebi

Siyonizm felsefesi, Yahudi halkının ulusal bir kimlik kazanması ve tarihî toprakları olan İsrail'e dönmesi gerektiğini savunur. Siyonist liderler, özellikle Theodor Herzl, Yahudi devletinin kurulması gerektiğini ve bunun için toprak talebinde bulunulması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bu düşünce, Yahudi halkının dağılmasını önlemek ve toplumsal güvenliği sağlamak amacı taşır.

Siyyonist Hareketin Gelişimi ve İsrail Devleti'nin Kuruluşu

  1. yüzyılın başlarında, Siyonist hareketler Filistin topraklarına göç etmeye başladılar ve burada kendi topluluklarını kurmaya çalıştılar. Balfour Deklarasyonu (1917), İngiltere'nin, Yahudi devletinin kurulmasını desteklediğini açıklayan bir belge olarak Siyonist hareketin önemli bir dönüm noktası oldu. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, Nazi soykırımı sırasında yaşanan büyük trajedi, uluslararası toplumun Yahudi halkına yönelik bir vatan sağlama sorumluluğunu artırdı.

Siyonizm, Yahudi halkının ulusal kimliğini yeniden kazanma arzusunu ve İsrail devletinin doğuşunu simgeler. Bu felsefe, tarihî zulümlerden ve antisemitizmden kaynaklanan acı deneyimlerin ürünüdür ve modern İsrail'in temelini oluşturan önemli bir harekettir.

Siyonist Hareketin Tarihsel Gelişimi ve Etkenleri

Siyonist hareket, modern İsrail'in kuruluşuna ve Yahudi milliyetçiliğinin güçlenmesine yol açan önemli bir tarihsel olaydır. Bu hareketin kökleri 19. yüzyılın sonlarına dayanır ve Yahudi halkının kendi ulusal devletini kurma arzusunu temsil eder. Ancak, Siyonizm'in gelişiminde ve etkilerinde yatan faktörler oldukça karmaşıktır ve birçok sosyal, politik, ve dini dinamiği içerir.

Yahudi Diasporası ve Anti-Semitizm: Kökenler ve Etkiler

Siyonist hareketin temelinde yatan ana etkenlerden biri, tarihsel olarak Yahudi halkının maruz kaldığı sürekli ayrımcılık ve zulümdür. Özellikle Orta Çağ'dan başlayarak, Yahudilere yönelik artan anti-Semitizm, Avrupa'da ve diğer bölgelerde yaşayan Yahudiler için güvensiz bir ortam yarattı. Bu durum, Yahudi halkında kendi ulusal kimliklerini koruma ve güçlendirme isteğini derinleştirdi.

Theodor Herzl ve Siyonizmin Modern Formu: Fikirlerin Yükselişi

Siyonizmin modern formu, Avusturyalı gazeteci Theodor Herzl'in fikirleri ile şekillenmiştir. Herzl, 1896'da "Yahudi Devleti" adlı eserinde, Yahudi halkının topluca kendi ulusal devletlerini kurması gerektiğini savunmuştur. Bu fikir, Yahudi kimliğinin korunmasını ve anti-Semitizme karşı bir çözüm olarak sunulmuştur. Herzl'in liderliğinde, Siyonist Kongreler düzenlenmiş ve Siyonist hareketin örgütlenmesi hızlanmıştır.

Siyonist hareketin bir diğer kritik unsuru, Yahudi Devleti'nin kurulması için Filistin toprakları üzerindeki hak iddialarıdır. Özellikle 20. yüzyılın başlarında, Filistin'deki Yahudi göçü ve toprak satın almaları Siyonist hareketin pratik sonuçlarını göstermiştir. Bu süreç, Filistin topraklarında yaşayan diğer topluluklarla gerginliklere ve çatışmalara yol açmıştır.

Siyonizm, zaman içinde farklı akımlar ve çeşitlenmiş siyasi görüşler geliştirmiştir. Sosyalist Siyonizm, kültürel Siyonizm gibi alt akımlar ortaya çıkmış ve hareketin ideolojik zenginliğini artırmıştır. Bugün, Siyonizm sadece bir ideoloji olarak kalmamış, İsrail devletinin varlığı ve güvenliği için önemli bir politik ve askeri strateji haline gelmiştir.

Siyonist hareketin tarihsel gelişimi ve etkenleri, Yahudi halkının ulusal kimliğini koruma ve modern İsrail devletinin kuruluşunu sağlama yolunda önemli bir rol oynamıştır. Bu hareketin karmaşıklığı ve etkileri, sadece tarihsel bir olgu değil, aynı zamanda küresel siyasetin ve toplumsal dinamiklerin anlaşılmasında da kritik bir öneme sahiptir.

Siyonizm ve Yahudi Milliyetçiliği Arasındaki İlişki

Yahudi tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Siyonizm, Yahudi milliyetçiliğinin modern ve etkili bir hareketidir. Bu hareket, Yahudi halkının topraklarını yeniden kurmalarını ve bir ulusal kimlik altında birleşmelerini teşvik etmiştir. Ancak, Siyonizm terimi sadece bu siyasi hedeflerle sınırlı değildir; aynı zamanda Yahudi kimliği, kültürü ve tarihi üzerinde derin etkileri olan geniş bir ideolojik spektrumu kapsar.

Siyonizm fikri, 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da ortaya çıktı ve öncüsü olarak kabul edilen Theodor Herzl tarafından sistemleştirildi. Herzl, Yahudi halkının yaygın antisemitizm ve toplumsal dışlanma ile karşı karşıya olduğunu gözlemledi ve bu sorunlara kalıcı bir çözüm olarak Yahudi devletinin kurulmasını önerdi. Siyonizmin erken dönemleri, Yahudi halkının tarihsel ve kültürel bağlarını vurgulayan bir milliyetçilik biçimi olarak şekillendi.

Siyonizm hareketi, özellikle 20. yüzyılın başlarında büyük bir ivme kazandı. I. Dünya Savaşı sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve Filistin bölgesindeki Yahudi yerleşimlerinin artmasıyla birlikte, Siyonist hareketin pratik sonuçları ortaya çıkmaya başladı. 1948'de İsrail Devleti'nin kurulması, Siyonizm ideolojisinin doruk noktası olarak kabul edilir ve Yahudi milliyetçiliğinin modern siyasi ifadesi haline gelmiştir.

Siyonizm, sadece tek bir ideolojik perspektiften ibaret değildir. Siyonizm'in farklı akımları arasında kültürel Siyonizm, dini Siyonizm, sosyalist Siyonizm gibi çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. Her biri, Yahudi kimliği ve devletin doğası konusunda farklı vurgular yapar ve Siyonizm'in içsel çeşitliliğini ortaya koyar.

Siyonizm ve Yahudi milliyetçiliği arasındaki ilişki, Yahudi halkının modern dünyadaki varlığının ve ulusal kimliğinin önemli bir ifadesidir. Siyonizm, hem tarihsel hem de çağdaş bağlamlarda Yahudi toplumunun yapı taşlarından biri olarak kalmaya devam ediyor. Bu hareket, Yahudi kimliğinin korunmasını ve toplumsal yeniden yapılanmasını teşvik ederken, aynı zamanda uluslararası politika ve toplumsal dinamiklerde önemli bir rol oynamaktadır.

Bu makalede Siyonizm ve Yahudi milliyetçiliği arasındaki ilişkiyi, tarihi ve ideolojik boyutlarıyla ele aldık. Siyonizm'in kökenleri, gelişimi ve farklı ideolojik akımları, Yahudi halkının ulusal kimliği ve modern İsrail devletinin kuruluşu üzerindeki etkilerini açıklamak için detaylı olarak incelendi.

Siyonist İdeoloji ve İsrail’in Modern Kuruluşu

Siyonist ideoloji ve İsrail'in modern kuruluşu, 20. yüzyılın başlarından itibaren Orta Doğu coğrafyasında derin izler bırakmış önemli bir tarihi süreçtir. Bu ideoloji, Yahudi halkının kendi bağımsız devletlerini yeniden kurma arzusunu merkezine almış ve Yahudi Devleti'nin temellerini atmıştır. Siyonist düşünce, Yahudi halkının tarih boyunca yaşadığı zulümlerden ve sürgünlerden sonra, yeniden topraklarına dönme ve bir ulusal varlık olarak var olma hakkını savunmuştur.

Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa'da doğmuş ve İsrail topraklarında bir Yahudi devleti kurma hedefini taşımıştır. Bu düşünce, Theodor Herzl gibi öncülerin liderliğinde Yahudi Diasporası'ndaki sorunlara bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Herzl, 1896 yılında "Yahudilerin Devleti" adlı eserinde, Yahudi halkının milli kurtuluşunun ancak kendi bağımsız devletlerini kurmakla mümkün olabileceğini savunmuştur.

İsrail Devleti'nin modern kuruluş süreci, 20. yüzyılın ilk yarısında büyük politik ve toplumsal olayların yaşandığı bir dönemde gerçekleşmiştir. 1947'de BM'nin Filistin'in bölünmesi ve Yahudi ve Arap devletlerinin kurulması yönündeki kararı, İsrail'in resmi olarak bağımsızlığını ilan etmesine zemin hazırlamıştır. Bu süreç, Filistin toprakları üzerindeki toplumsal ve siyasi gerilimleri derinleştirmiş ve bölgeyi uzun yıllar boyunca etkilemiştir.

Siyonist ideolojinin küresel etkileri, sadece İsrail'in kuruluş süreci ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda dünya genelindeki Yahudi diasporası üzerinde derin bir etki yaratmıştır. Siyonizm, Yahudi kimliğinin yeniden tanımlanmasında ve Yahudi halkının milli kimliğini güçlendirmede önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, Orta Doğu'daki siyasi denklemleri ve uluslararası ilişkileri de köklü bir şekilde etkilemiştir.

Siyonist ideoloji ve İsrail'in modern kuruluşu, sadece tarihi bir olgu olarak değil, günümüz uluslararası ilişkileri ve Orta Doğu politikaları üzerindeki etkileriyle de sürekli olarak tartışılan bir konu olmaya devam etmektedir. Bu süreç, hem Yahudi topluluğunun kimlik ve bağımsızlık arayışının bir yansıması olarak hem de bölgesel istikrar üzerindeki derin etkileri nedeniyle önemini korumaktadır.

Siyonizmin Küresel ve Bölgesel Etkileri: Politika ve Diplomasi

Siyonizm, İsrail devletinin kurulması ve Yahudi halkının milli kimliğinin güçlendirilmesi amacını taşıyan siyasi bir harekettir. Bu hareketin dünya üzerindeki etkileri hem küresel hem de bölgesel boyutta önemli sonuçlar doğurmuştur. Siyonizmin politik ve diplomatik alanlardaki etkileri, tarih boyunca derin izler bırakmış ve uluslararası ilişkileri şekillendirmiştir.

Siyonizm, küresel arenada birçok tartışmayı tetiklemiş ve uluslararası toplumu etkisi altına almıştır. İsrail devletinin kuruluşuyla birlikte, dünya üzerindeki Yahudi diasporası üzerinde büyük bir etki yaratmış, Yahudi kimliğinin ve ulusal bilincin güçlenmesine katkıda bulunmuştur. Bugün, İsrail'in küresel politikaları ve uluslararası ilişkilerdeki rolü, Siyonizmin küresel etkilerinin bir göstergesidir. Siyonizm, dünya genelinde Yahudi cemaatlerinin güçlü bir şekilde bir araya gelmesine ve savunmasına olanak tanımış, uluslararası alanda Yahudi lobilerinin etkinliğini artırmıştır.

Bölgesel anlamda, Siyonizm Orta Doğu'da önemli bir siyasi güç dengesine yol açmıştır. İsrail'in kuruluşuyla birlikte, bölgedeki diğer devletlerle ilişkiler karmaşıklaşmış ve sürekli bir gerilim ortamı oluşmuştur. Siyonizm'in bölgesel etkileri, Filistin meselesi üzerinde derin bir etki yaratmış ve Arap-İsrail çatışmalarını tetiklemiştir. Bu çatışmalar, bölgedeki siyasi dengeleri ve diplomatik ilişkileri uzun yıllar boyunca etkilemiş ve hala etkilemektedir.

Politika ve diplomasi açısından Siyonizm, uluslararası ilişkilerde önemli bir parametre olmuştur. İsrail'in politikaları, dünya genelinde farklı ülkelerle ilişkileri şekillendirmiştir. Siyonizm'in temelinde yatan milliyetçilik ve kimlik arayışı, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş ve farklı devletlerin dış politikalarını etkilemiştir. Diplomatik müzakerelerde ve uluslararası platformlarda Siyonizm, hem destekçilerini hem de karşıtlarını mobilize etmiştir.

Bu bağlamda, Siyonizm'in küresel ve bölgesel etkileri, politika ve diplomasi üzerinde derin bir iz bırakmıştır. Siyonizmin yarattığı dönüşümler, uluslararası ilişkiler ve bölgesel güvenlik dinamiklerinde önemli bir faktör olmaya devam etmektedir.

Siyonist İdeolojinin Dinî Boyutu: Siyasi Yahudilik ve Toplumsal Yansımaları

Siyonist ideoloji, Yahudi toplumunun modern tarihinde derin ve karmaşık bir konum işgal eder. Bu ideoloji, hem dini hem de siyasi boyutlarıyla Yahudi kimliğinin ve toplumsal yapıların yeniden şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Siyonizm, Yahudi halkının millî özgürlüğünü ve egemenliğini geri kazanma arayışının merkezinde yer alırken, dinî bir boyut da taşımaktadır.

Siyonizmin dinî temelleri, Yahudi dinî metinlerinde ve geleneklerinde kök salmıştır. Özellikle, Kudüs'ün ve İsrail'in dini önemi, Siyonist düşüncenin dinî motivasyonunu güçlendirmiştir. Siyonist hareketin liderleri arasında, bu kutsal toprakların yeniden Yahudilerin kontrolü altına geçmesinin, mesihî kehanetleri yerine getirme ve Yahudi halkının tarihsel kaderini gerçekleştirme anlamına geldiğine inananlar bulunmaktadır.

Siyonist ideolojinin siyasi boyutu, 19. yüzyıl Avrupa'sında ve özellikle Theodor Herzl'in liderliğinde belirginleşmiştir. Herzl, Yahudi halkının ulusal bir devlete sahip olma hakkı olduğunu savunmuş ve bu fikir, modern Siyonist hareketin temel taşı olmuştur. Siyasi Siyonizm, Yahudi devletinin kurulması amacını gütmüş ve bu hedef, günümüzde İsrail devletinin varlığına dönüşmüştür.

Siyonizmin toplumsal etkileri, hem Yahudi toplulukları içinde hem de uluslararası düzeyde geniş bir yankı uyandırmıştır. Siyonizm, Yahudi kimliğinin yeniden tanımlanmasına ve farklı dünya coğrafyalarında yaşayan Yahudilerin İsrail devletine göç etmelerine yol açmıştır. Bununla birlikte, Siyonist politikalar ve İsrail'in bölgesel politikaları, çeşitli topluluklar arasında tartışmalara ve çatışmalara da neden olmuştur.

Siyonist ideolojinin dinî ve siyasi boyutları, Yahudi toplumunun modern tarihinde derin etkiler bırakmıştır. Bu ideoloji, Yahudi halkının kimliğini ve ulusal varlığını güçlendirmeye yönelik önemli bir arayışı temsil etmiştir.

Siyonizm ve Filistin Sorunu: Toprak, İdeoloji ve İnsan Hakları

Filistin, tarih boyunca çok yönlü bir coğrafya olmuştur; topraklarında farklı kültürler, inançlar ve hikayeler bir araya gelmiştir. Ancak son yüzyılda, bu topraklar üzerindeki siyasi ve ideolojik çatışmalar dünya gündemini belirlemiştir. Siyonizm ve Filistin sorunu, hem toprak hem de ideoloji perspektifinden incelendiğinde derin bir karmaşıklık ve tartışma doğurur.

Siyonizm, Yahudi halkının milli ve kültürel yeniden dirilişini savunan bir harekettir. İlk olarak 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan bu ideoloji, Yahudi halkının kendi ulusal devletlerini kurmalarını ve tarihi vatanları olarak kabul ettikleri Filistin’e geri dönmelerini savunur. Siyonist hareket, Yahudi halkının dini ve kültürel kimliğini koruma ve güçlendirme arzusunu yansıtır.

Filistin sorunu, Yahudi ve Arap topluluklar arasındaki toprak talepleri ve ulusal kimlik mücadelesini içerir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Filistin toprakları üzerinde hem Yahudi yerleşimciler hem de yerli Arap nüfusu arasında süregelen bir anlaşmazlık baş gösterdi. Her iki taraf da toprakların kontrolü ve kimliklerinin tanınması konusunda çatışmış ve diplomatik çözümler aramıştır.

Filistin sorunu, sadece toprak anlaşmazlığıyla sınırlı değildir; aynı zamanda insan hakları ve uluslararası hukukun ihlaliyle de yakından ilişkilidir. İsrail'in Filistin topraklarında genişleyen yerleşim politikası ve bunun sonucunda ortaya çıkan insan hakları ihlalleri, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş ve tartışmalara yol açmıştır. Uluslararası toplum, adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması konusunda sürekli baskı yapmaktadır.

Siyonizm ve Filistin sorunu, hem tarihsel hem de çağdaş düzeyde derin anlamlar taşıyan karmaşık bir konudur. Bu sorunun çözümü, taraflar arasında güvenin ve uzlaşının sağlanmasıyla mümkün olabilir. Ancak şu anki durum, barışçıl bir çözüm yolunun bulunması için zorlu bir engel olarak durmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Siyonizm ile İsrail devleti arasındaki ilişki nedir?

Siyonizm, Yahudi milliyetçiliği fikrini savunan bir harekettir ve İsrail devletinin kurulmasını teşvik etmiştir. İsrail devleti, Siyonizm’in politik ve kültürel hedeflerini gerçekleştiren bir ulus-devlet olarak kurulmuştur.

Siyonist İsrail nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır?

Siyonist İsrail, Siyonizm hareketinin sonucunda kurulan ve Yahudi halkının milli devleti olarak tanımlanan İsrail Devleti’ni ifade eder. Siyonizm, Yahudi halkının kendi ulusal devletlerini kurma idealiyle ortaya çıkmıştır ve bu ideali destekleyenler, Yahudi yerleşiminin artmasını ve topraklarının tesis edilmesini amaçlamışlardır. İsrail, 1948 yılında resmi olarak kurulmuş ve Siyonist hareketin yıllar süren çabalarının sonucunda gerçekleşmiştir.

Siyonist İsrail’in tarihsel ve kültürel arka planı nedir?

Siyonist İsrail’in tarihsel ve kültürel arka planı, Yahudi halkının milli kimlik arayışının sonucunda 19. yüzyılın sonlarında doğmuş ve Yahudi Devleti’nin kuruluşunu hedeflemiştir. Siyonizm, Yahudi yerleşimcilerin toprak talepleriyle başlayıp, modern İsrail’in kuruluşuna uzanan bir süreç içinde politik ve kültürel bir hareket olarak gelişmiştir.

Siyonist İsrail’in uluslararası ilişkilerdeki yeri ve etkisi nasıldır?

Siyonist İsrail’in uluslararası ilişkilerdeki yeri, stratejik konumu ve güçlü ekonomik ve askeri kapasitesi nedeniyle önemlidir. Ülke, Orta Doğu’daki siyasi dinamiklerde etkili olup, özellikle ABD ve Avrupa ile güçlü müttefiklik ilişkileri yürütmektedir. Ayrıca, bölgesel güvenlik ve ticaret politikaları üzerinde belirleyici bir rol oynamaktadır.

Siyonist İsrail’in politik ve ideolojik hedefleri nelerdir?

Siyonist İsrail’in politik ve ideolojik hedefleri, Yahudi halkının ulusal bir devlet kurma ve koruma çabasını içerir. Siyonist ideoloji, Yahudi topluluğunun kendi topraklarında güvenli bir sığınak oluşturmasını ve Yahudi devletini geliştirmesini destekler. Politik hedefler arasında İsrail’in güvenliğini sağlamak, Yahudi kültür ve kimliğini korumak, uluslararası tanınmayı güçlendirmek ve barışçıl ilişkiler kurmak bulunur.


aa Privebet