Site icon Güncel Giris Haberleri

Türkiyeʼde Orman Yangını Nerede?

Son yıllarda Türkiye, yaz aylarında artan orman yangınlarıyla sık sık gündeme geliyor. Bu doğal afetler hem doğal yaşamı hem de insanları olumsuz etkiliyor. Peki, Türkiye'de orman yangınları en sık hangi bölgelerde görülüyor?

Marmara Bölgesi: Yangınların Sıkça Görüldüğü Bir Bölge

Marmara Bölgesi, Türkiye'de orman yangınlarının sıkça görüldüğü bir bölgedir. Özellikle İstanbul'a yakın bölgelerdeki ormanlık alanlarda yaz aylarında sıcak hava dalgalarıyla birlikte yangın riski artar. Bu bölgeler, yoğun nüfuslu olmaları nedeniyle hem doğal hem de insan kaynaklı faktörlerden etkilenir.

Ege Bölgesi: Kuraklıkla Mücadele Eden Bir Bölge

Ege Bölgesi, iklimi nedeniyle kuraklıkla mücadele eden bir bölgedir ve bu durum orman yangınlarını tetikleyebilir. Özellikle yaz aylarında yüksek sıcaklıklar ve düşük nem oranları, yangın riskini artırır. Ayrıca rüzgarın etkisiyle yangınlar hızla yayılabilir, bu da söndürme çalışmalarını zorlaştırır.

Akdeniz Bölgesi: Orman Yangınlarının En Yoğun Olduğu Bölge

Türkiye'de orman yangınlarının en yoğun olduğu bölge Akdeniz Bölgesi'dir. Bu bölgede yaz aylarında sıcak ve kurak iklim şartları yangınların sıklığını artırır. Ayrıca bu bölgelerdeki ormanlar, genellikle makilik ve çalılık türlerinden oluştuğu için yangınlar hızla yayılır.

İç Anadolu Bölgesi: İklim ve Toprak Şartları Yangınları Tetikliyor

İç Anadolu Bölgesi, yaz aylarında sıcak ve kurak bir iklim yaşar. Bu bölgedeki ormanlık alanlar genellikle kızılçam gibi türlerden oluşur ve yangınlara karşı hassastır. Toprak yapısının da yangınların yayılmasına olanak tanıması bu bölgede yangın riskini artırır.

Karadeniz Bölgesi: Orman Yangınlarının Daha Az Görüldüğü Bölge

Karadeniz Bölgesi, genellikle yağışlı bir iklim yaşar ve orman yangınlarının diğer bölgelere göre daha az görüldüğü bir bölgedir. Yağışların bol olması ve nemli hava şartları, yangın riskini azaltır. Ancak yaz aylarında kuraklık dönemlerinde yangınlar görülebilir.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri: Az Yağış Alan Bölgeler

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri, az yağış alan bölgelerdir ve bu durum orman yangınlarını etkileyebilir. Özellikle yaz aylarında sıcak hava ve kuraklık nedeniyle yangın riski artabilir. Bu bölgelerdeki ormanlık alanların büyük bir kısmı karaçam gibi türlerden oluşur ve yangınlara karşı hassastır.

Türkiye'de orman yangınları genellikle yaz aylarında sıcaklık, kuraklık ve rüzgar gibi faktörlerin etkisiyle artar. Yangınların en yoğun olduğu bölgeler genellikle Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgeleri'dir. Bu bölgelerde yangınların sıklığı, iklim şartlarına ve yerel doğal faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.

Türkiye’nin En Riskli Orman Yangını Bölgeleri Hangileri?

Ormanlar, doğanın sunduğu en önemli kaynaklardan biridir. Ancak, iklim değişikliği, insan faaliyetleri ve doğal olmayan olaylar gibi faktörler, orman yangınlarını ciddi bir tehdit haline getirmektedir. Türkiye, coğrafi konumu ve iklim özellikleri nedeniyle yılın belirli dönemlerinde orman yangınlarıyla karşı karşıya kalabilmektedir. Peki, Türkiye'nin en riskli orman yangını bölgeleri hangileridir?

Türkiye'nin güneyinde yer alan Akdeniz Bölgesi, sıcak iklimi ve kurak yazlarıyla bilinir. Bu bölgedeki ormanlar, yüksek sıcaklıklar ve düşük nem seviyeleri nedeniyle yangınlara son derece duyarlıdır. Özellikle yaz aylarında, rüzgarın da etkisiyle çıkan yangınlar hızla yayılabilmekte ve büyük zararlara yol açabilmektedir.

Ege Bölgesi, turizm açısından zengin bir bölge olmasının yanı sıra orman yangınları için de risk taşır. Sıcak yaz günlerinde artan turist aktiviteleri ve piknikçilerin dikkatsizliği, yangın riskini artırabilir. Aynı zamanda, bölgedeki doğal bitki örtüsü yangınların hızla yayılmasına katkı sağlar.

İç Anadolu Bölgesi, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk geçen bir iklim özelliğine sahiptir. Son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle birlikte, bu bölgede orman yangınlarının sıklığı ve şiddeti artmıştır. Az yağış alan bu bölgede, kuraklık dönemlerinde yangın riski önemli ölçüde artmaktadır.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri: İklim ve İnsan Etkisi

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, iklim koşulları bakımından diğer bölgelere nazaran daha kuru ve sıcaktır. Bu bölgelerde de orman yangınları sıkça görülmektedir. Ayrıca, tarım alanlarının ve otlatma alanlarının çevre ormanlık alanlara olan yakınlığı, yangın riskini artıran faktörler arasında yer almaktadır.

Karadeniz Bölgesi, genellikle yağışlı bir iklim özelliğine sahiptir ve bu durum orman yangınlarının sıklığını azaltabilir. Ancak, özellikle yaz aylarında kuraklık dönemlerinde yangın riski artabilir. Ayrıca, bu bölgedeki yüksek rakımlı alanlarda da yangınların yayılma hızı ve şiddeti etkilenebilir.

Türkiye genelinde orman yangınlarının önlenmesi ve kontrol altına alınması için hem doğal faktörler hem de insan etkisi büyük önem taşımaktadır. Her bölgenin kendine özgü riskleri ve tehditleri bulunmaktadır. Bu nedenle, yangınların önceden tespit edilmesi ve hızla müdahale edilmesi için sürekli bir izleme ve bilinçli bir yaklaşım gereklidir.

Son 10 Yılda Türkiye’de Orman Yangınlarındaki Dramatik Artış: Sebepler ve Çözümler

Son yıllarda Türkiye, orman yangınlarında ciddi bir artış yaşamaktadır. Bu durum hem doğal hem de insan kaynaklı faktörlerden kaynaklanmaktadır. Orman yangınlarının sıklığı ve şiddeti, iklim değişikliğinin etkisiyle birlikte artmaktadır. Yüksek sıcaklıklar, düşük nem oranları ve kuraklık gibi iklim değişikliği belirtileri, yangın riskini artırmaktadır. Özellikle yaz aylarında, kurak bölgelerde ve rüzgarlı havalarda yangın riski en yüksek seviyededir.

Orman yangınlarının birçoğu insan kaynaklıdır. İhmal edilmiş piknik ateşleri, plansızca atılan sigara izmaritleri ve tarım alanlarında kontrolsüz olarak yapılan ateşler yangınların çıkmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca, yangınların kasıtlı olarak çıkarılması da üzücü bir gerçektir. Bu tür eylemler, hem doğal yaşamı hem de insanları ciddi şekilde tehdit etmektedir.

Türkiye'de orman yönetimi ve yangın müdahale sistemi, yangınların hızla büyümesini ve yayılmasını engellemekte yetersiz kalmaktadır. Eğitimli personel eksikliği, yeterli ekipman ve teknolojinin kullanılmaması gibi faktörler, yangınların kontrol altına alınmasını zorlaştırmaktadır. Yangınlar genellikle büyümeden önce kontrol altına alınmalıdır; aksi takdirde zararlar katlanarak artmaktadır.

Orman yangınlarının azaltılması ve kontrol altına alınması için çoklu bir yaklaşım gerekmektedir. İlk olarak, halkın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi önemlidir. Doğru yangın önleme yöntemleri ve doğa koruma bilinci, yangın riskini önemli ölçüde azaltabilir. Ayrıca, yangın söndürme ekiplerinin eğitimi ve donanımı iyileştirilmelidir. İleri teknoloji yangın izleme sistemleri ve yangın söndürme uçakları da müdahale sürecini hızlandırabilir ve etkinliği artırabilir.

Türkiye'de orman yangınlarının artışı, ciddi bir doğa ve insanlık sorunudur. Bu sorunun çözümü için acil ve etkili adımlar atılmalıdır. İklim değişikliği etkilerinin yönetimi, insanların eğitimi ve işbirliği ile, orman yangınlarının sıklığı ve etkisi azaltılabilir. Gelecek nesiller için sağlıklı bir doğa mirası bırakmak için hepimizin sorumluluk alması gerekmektedir.

İklim Değişikliği ve Türkiye’deki Orman Yangınları Arasındaki Bağlantı

Türkiye, son yıllarda giderek artan orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Bu yangınlar sadece ekosistemlere ve biyoçeşitliliğe zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda insan yaşamını ve ekonomiyi de ciddi şekilde etkiliyor. Peki, bu yangınlar neden bu kadar sık görülüyor ve iklim değişikliğiyle nasıl ilişkilendirilebilir?

İklim değişikliği, Türkiye'deki orman yangınlarının artmasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Artan sıcaklık ve kuraklık koşulları, ormanlık alanlarda bitki örtüsünün daha kuru ve yanıcı hale gelmesine yol açıyor. Bunun sonucunda da yangınların çıkma olasılığı artıyor. Özellikle yaz aylarında yaşanan aşırı sıcaklar, yangınların kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor ve yayılma hızını artırıyor.

İklim Değişikliği ve Hava Şartları: Yangınların Yayılmasında Rol Oynayan Faktörler

İklim değişikliği sadece sıcaklık ve kuraklıkla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda rüzgar desenlerini ve yağış miktarlarını da etkiliyor. Özellikle artan rüzgar hızları, bir yangının hızla yayılmasına ve kontrol altına alınmasını güçleştirmesine neden oluyor. Düşük nem seviyeleri ise yangınların daha uzun süreler boyunca devam etmesine ve geniş alanlara yayılmasına olanak tanıyor.

İnsan Etkisi ve Orman Yönetimi: Yangınların Önlenmesinde ve Yönetilmesinde Stratejiler

Orman yangınları sadece iklim faktörleriyle ilişkili değil; insan etkisi de büyük önem taşıyor. Hatalı tarım uygulamaları, plansız kentsel genişleme ve ormanların yanlış kullanımı, yangın riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle, etkili orman yönetimi ve yangın önleme stratejileri, iklim değişikliği ile birlikte yangın riskini azaltmada kritik bir rol oynuyor.

İklim değişikliği, Türkiye'deki orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artırıyor. Artan sıcaklık, kuraklık, rüzgar hızları ve düşük nem seviyeleri gibi iklim değişikliği tetikleyicileri, orman yangınlarının daha büyük tehdit oluşturmasına yol açıyor. Bu nedenle, sadece yangınların söndürülmesine değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele edilmesine yönelik stratejilerin de güçlendirilmesi gerekiyor.

Orman Yangınlarında İhmal Edilen Bir Tehlike: Kent Yakınlarındaki Ormanlık Alanlar

Orman yangınları, doğal ve insani faktörlerin karmaşık bir etkileşimiyle ortaya çıkan ve son derece yıkıcı olabilen olaylardır. Ancak, genellikle dikkat çeken büyük orman yangınları, kentlerin uzak bölgelerinde meydana gelir ve medyanın odak noktası haline gelir. Peki ya kentlerin hemen yakınındaki ormanlık alanlar? İşte burası, sıklıkla göz ardı edilen bir yangın tehlikesi barındırıyor.

Kentlerin hemen dışındaki ormanlık alanlar, genellikle daha küçük ve sıkışık yapıdadır. Bu bölgeler, insan etkisinin daha fazla olduğu, piknik alanları, mesire yerleri veya hatta doğal olarak sınırları bulunmayan alanlardır. Buradaki risk, yangınların kolayca kontrol dışına çıkabilmesi ve hızla yayılabilmesidir. Dar ve sıkı orman yolları, itfaiye erişimini zorlaştırabilir ve bu bölgelerde yaşayan insanlar için ciddi tehlike oluşturabilir.

Kent yakınlarındaki ormanlık alanlarda, insan etkisi sıklıkla göz ardı edilen bir faktördür. Piknikçilerin bıraktığı ateşler, dikkatsizce atılan sigara izmaritleri veya hatta açık bırakılan kamp ateşleri, yangın riskini artırabilir. Bu bölgelerde doğru yönetim ve bakım yapılmadığında, aşırı miktarda kuru otlar ve düşmüş yapraklar yangınların hızla yayılmasına olanak tanır.

Kent yakınlarındaki ormanlık alanlarda erken yangın tespiti ve hızlı müdahale, felaketin önlenmesinde kritik bir rol oynar. Ancak, bu bölgeler genellikle yeterli gözetim altında değildir ve yangınların fark edilmesi gecikebilir. Bu durumda, yangınlar kontrol altına alınana kadar ciddi hasarlar ve hatta insan kayıpları yaşanabilir.

Kent yakınlarındaki ormanlık alanlardaki yangın riskini azaltmanın önemli yollarından biri de toplumsal farkındalık ve eğitimdir. Halkın bu bölgelerdeki yangın riskini ve nasıl önlemler alabileceklerini bilmesi, yangınların başlamasını önleyebilir veya hızlı müdahale sağlayabilir.

Kent yakınlarındaki ormanlık alanlar, yangınların büyük felaketlere dönüşebileceği potansiyel tehlikeli bölgelerdir. Bu alanlarda doğru yönetim, düzenli bakım ve toplumsal farkındalık oluşturulması, yangınların etkilerini minimize etmek için kritik önem taşır. Herkesin bu konuda sorumluluk alması ve dikkatli olması, doğal alanlarımızı koruma ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakma konusunda hayati bir rol oynar.

İnsan Etkisi: Türkiye’de Orman Yangınlarının Çoğu Kazayla mı Başlıyor?

Türkiye'nin doğal güzelliklerini tehdit eden en büyük felaketlerden biri olan orman yangınları, son yıllarda artan sıklıkta gündeme geliyor. Peki, bu yangınlar gerçekten de sadece doğal sebeplerden mi kaynaklanıyor yoksa insan faktörü mü ağırlıklı? İşte bu sorunun yanıtı, hem bilimsel çalışmalar hem de istatistiklerle daha net bir şekilde ortaya konabilir.

Orman yangınlarının çoğunun insan kaynaklı olduğu gerçeği üzücü bir şekilde ortaya konuyor. Yapılan araştırmalar, yangınların büyük bir kısmının insan ihmalinden veya dikkatsizliğinden kaynaklandığını gösteriyor. Piknik ateşlerinin kontrolsüz bırakılması, sigara izmaritlerinin atılması, hatta bazı durumlarda kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar, ormanlarımızı tehdit eden başlıca sebepler arasında yer alıyor.

Elbette, iklim değişikliği gibi doğal faktörler de orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artırıyor. Kuraklık, yüksek sıcaklıklar ve rüzgar gibi etkenler, yangınların hızla yayılmasına ve kontrol altına alınmasını zorlaştırmasına neden oluyor. Ancak, Türkiye'de çıkan yangınların çoğu başlangıç noktasında insan müdahalesinin olduğu tespit edilmekte.

Bu endişe verici durumu önlemenin yolu, toplumsal bilinçlenme ve önleme çalışmalarından geçiyor. Orman yangınlarının önlenmesinde vatandaşların daha dikkatli olması, doğal alanlarda ateş yakma kurallarına sıkı sıkıya uyması büyük önem taşıyor. Ayrıca, yangın söndürme ekiplerinin eğitimi ve yangın söndürme teknolojilerinin geliştirilmesi de acil bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor.

Türkiye'de çıkan orman yangınlarının büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Bu nedenle, doğal kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere sağlam bir çevre bırakabilmek adına hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Her bireyin bu konuda bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri alması, orman yangınlarının sıklığını azaltmak için atılacak önemli bir adım olacaktır.

Türkiye’nin Orman Yangınlarıyla Mücadele Stratejileri: Eksiklikler ve İyileştirme Yolları

Son yıllarda Türkiye, özellikle yaz aylarında artan orman yangınlarıyla mücadele etmekte zorlanıyor. Bu doğal felaketler, sadece doğal kaynakları değil, aynı zamanda ekonomiyi ve toplumun genel refahını da ciddi şekilde etkiliyor. Ülkemizde orman yangınlarına karşı etkin stratejiler geliştirmek ve mevcut eksiklikleri gidermek önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir.

Orman yangınlarının sıklığı her geçen yıl artmaktadır ve bunun birçok sebebi bulunmaktadır. İklim değişiklikleri, kuraklık ve insan faktörü gibi etkenler bu yangınların çıkma sıklığını artırmaktadır. Özellikle yaz aylarında yüksek sıcaklıkların etkisiyle ormanlar kurumakta ve yangın riski daha da artmaktadır. Peki, Türkiye bu yangınlarla nasıl mücadele ediyor?

Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele stratejileri, genellikle yangınları kontrol altına alma ve söndürme odaklıdır. Ancak, yangınların çıktığı bölgelere hızlı müdahale edilmesi ve yangınların yayılmasının önlenmesi konusunda eksiklikler bulunmaktadır. Yangın söndürme ekiplerinin eğitimi, teknik donanımı ve erişim imkanları yetersiz kalmakta, bu da yangınların büyümesine ve kontrol altına alınmasının zorlaşmasına yol açmaktadır.

Orman yangınlarıyla mücadelede teknolojinin ve yenilikçi çözümlerin kullanımı son derece önemlidir. İlerleyen drone teknolojisi ve yangın tespit sistemleri, yangınların erken aşamada tespit edilmesine ve hızlı müdahale imkanı sağlamaktadır. Bu teknolojilerin daha yaygın bir şekilde kullanılması, yangınların kontrol altına alınmasını ve orman kayıplarının minimize edilmesini sağlayabilir.

Orman yangınlarıyla mücadelede sadece devlet kurumlarının değil, aynı zamanda toplumun da aktif bir rol oynaması gerekmektedir. Orman yangınlarının çıkış nedenleri konusunda toplumsal farkındalık artırılmalı, doğru orman yönetimi ve yangın önleme teknikleri hakkında geniş kapsamlı eğitimler düzenlenmelidir. Bu sayede, yangınların önlenmesi ve erken müdahale kapasitesi artırılabilir.

Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele stratejilerini güçlendirmek ve iyileştirmek için acil adımlar atılmalıdır. Eğitim, teknoloji ve toplumsal katılımın yanı sıra, mevcut stratejilerin gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi de gerekmektedir. Ancak bu şekilde, ülkemiz doğal kaynaklarını koruyabilir ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakabiliriz.

Teknolojinin Gücü: İleri Teknolojiyle Donatılmış Yangın Söndürme Uçakları Türkiye’ye Ne Katabilir?

Yangınlar, doğal afetler arasında en yıkıcı ve öngörülemeyenlerden biri olarak karşımıza çıkar. Her yıl dünyanın birçok yerinde büyük orman yangınları meydana gelirken, bu felaketlerin kontrol altına alınması için gelişmiş teknolojilerin kullanımı büyük önem taşımaktadır. İleri teknolojiyle donatılmış yangın söndürme uçakları da bu bağlamda hayati bir rol oynamaktadır.

Geleneksel yangın söndürme teknikleri zaman zaman yetersiz kalabilirken, ileri teknolojiyle donatılmış yangın söndürme uçakları bu açığı kapatmaktadır. Bu uçaklar genellikle özel olarak tasarlanmış su ve kimyasal madde taşıyıcılarıyla donatılmıştır. Yangın bölgesine hızla ulaşabilme ve hassas bir şekilde su veya köpük bırakabilme yetenekleri, bu uçakları olağanüstü kılar.

Türkiye gibi yangın riski yüksek bölgelerde, ileri teknolojiyle donatılmış yangın söndürme uçakları büyük önem taşımaktadır. Bu uçaklar, geniş ormanlık alanlara hızlı bir şekilde müdahale edebilme kabiliyetleriyle yangınların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, yerel yangın söndürme ekiplerinin kapasitesini artırarak, yangınların büyümesini engelleyebilir ve çevre zararının minimize edilmesine katkı sağlayabilirler.

Geleneksel yangın söndürme yöntemlerine göre, ileri teknolojiyle donatılmış uçaklar çok daha etkili sonuçlar verebilir. Bu uçaklar, yangın alanına hızla ulaşarak, operasyonel verimliliği artırabilir ve yangınla mücadelede zamanın kritik önem taşıdığı durumlarda hayati bir rol oynayabilirler. Ayrıca, hassas su ve kimyasal madde bırakma sistemleri sayesinde, doğrudan hedef alınan bölgelere etkin bir şekilde müdahale edebilme kapasitesine sahiptirler.

İleri teknolojiyle donatılmış yangın söndürme uçaklarının Türkiye'ye katkıları büyük önem taşımaktadır. Bu uçaklar, yangınla mücadelede hızlı, etkili ve hassas bir müdahale imkanı sağlayarak, doğal ve insan kaynaklı yangınların kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynayabilirler. Türkiye'nin yangın felaketlerine karşı hazırlık kapasitesini artırarak, çevre koruma ve can güvenliği açısından önemli bir güvence sunabilirler.

Sıkça Sorulan Sorular

Orman yangınları Türkiye’de hangi bölgelerde yaygındır?

Orman yangınları Türkiye’de genellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaygındır. Bu bölgelerde sıcak ve kurak iklim koşulları yangın riskini artırır.

Türkiye’de orman yangınları nerede sıklıkla görülür?

Türkiye’de orman yangınları genellikle yaz aylarında ve özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde sıklıkla görülür. Sıcak hava koşulları ve kuru dönemler yangın riskini artırır. Orman yangınlarının en fazla görüldüğü dönem Haziran ile Eylül ayları arasındadır.

Türkiye’de orman yangınlarının önlenmesi için hangi önlemler alınmaktadır?

Türkiye’de orman yangınlarının önlenmesi için alınan önlemler arasında yangın gözetleme kuleleri kurulması, yangın riski taşıyan bölgelerde orman yollarının açılması ve düzenli olarak temizlenmesi, halkın bilinçlendirilmesi ve erken müdahale ekiplerinin oluşturulması bulunmaktadır.

Orman yangınları Türkiye’de ne tür doğal koşullarla ilişkilidir?

Orman yangınları Türkiye’de genellikle yüksek sıcaklık, düşük nem, şiddetli rüzgarlar ve kuraklık gibi doğal koşullarla ilişkilidir.

Türkiye’de orman yangınlarının yoğun olduğu zamanlar hangileridir?

Türkiye’de orman yangınlarının yoğun olduğu zamanlar genellikle yaz aylarıdır. Özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında sıcak hava ve kuraklık nedeniyle yangın riski artar. Bu dönemlerde dikkatli olunmalı ve yangın önleme önlemleri sıkı bir şekilde uygulanmalıdır.

Exit mobile version